İnsanların hesap vakti yaklaşmıştır. (Oysa) onlar, gaflet içerisinde, ilgisiz, yüz çevirmiş hâlde (yaşamaya devam etmektedirler). (21/Enbiyâ 1)
Bir varmış bir yokmuş diye geçiyor zaman…
Veryansın etmelerle isyanın ortasında yalnız başıma oturmuş Balıklıgöl’ü izliyorum.
Yirmi yıldan bu yana hayat nasıl bu kadar değişti insanlar nasıl böyle değişti şaşırdım kaldım bu işe desem yalan olur hiç şaşırmadım hatta alıştım bu Balıklıgöl'ün üstünde yürüyen bir adam görsem ona bile şaşıracak mecalim kalamadı.
Menfaat ve hırs uğruna etrafımızda kara bir akrep gibi gezinenler binbir surette de iyi bir dost veya Akraba gibi görünen şahsiyetler, sözde iyilik yaptığını etrafa gösteren ama arka planda her türlü entrikalar çevirenler siz akrepsiniz biliyorum ve çok belli ediyorsunuz kendinizi.
Akrepler Kendinize dikkat edin bugünlerde ipliğiniz pazarlarda dolaşmaya başladı.
Hastalıklar, savaşlar, bencilik duygularda boğulma, dedikodu, haset, enaniyet, çekememezlik, dost kazığı, faydacılık, anlayacağınız Pazar kuruldu alemin ortasına...
Piyasalar çok değişken karaborsacılık yapan mı İnsanlığını satanı mı, adamlığını heba edenmi yoksa benliğini hiç pahasına bir pula satanı mı? her mecradan satan var.
****
Sıkıntılı günlerden geçiyoruz...
Bu kış Avrupa’da olduğu gibi bizde zor geçeceğe benzer sanki 20 yıl önceye geri dönündük ekonomik şartlar artık herkesi zorlar durumda her şey ateş pahası ve insan fırsatçılığı da çabası.
Neden bizim ülkemizde her şey daha iyi gitmesi gerekirken daha kötüye doğru gider anlamak çok zor...
Asıl zor olan ise; ülkenin ekonomisi ve bulunduğumuz coğrafya olması gereken şu anda ülkemizin ekonomik anlamda gülük gülistanlık olmasıydı ama şu an herkes kara kara düşünüyor.
Neyi mi düşünüyor?
Çocukların geleceğini, Pazar ateş pahası, çocuklar okul yolunu tuttu, ebeveynler okul masrafı elektrik doğalgaz kira kışlık alacaklar giyim masrafları derken günden güne aileler ekonomik zorluklarla debeleniyor, yüzleri gülmüyor, mutsuzluk hastalığı her geçen gün artırıyor.
Ülkemiz ne zaman şaha kalkamaya çalışsa hep önüne bir engel ve biz yine tepetaklağız.
Hatırlayalım...
Türk Lirasından sıfırların atıldığı günü hatırlıyorum da herkes ne kadar mutluydu.
Okul zamanı öğrenciler ilk kez sıralarında kitapları ücretsiz gördüklerinde ebeveynler ne kadar mutluydu.
SSK hastanelerinde eczane ilaç alma kuyrukları bitince herkes ne kadar mutluydu.
Ve daha nice yenilikler kazandıran devrim niteliğinde yenilikler silsilesi kazandıran insanlardan Allah razı olsun.
Bugün geldiğimiz noktada bu yapılan devrimlerin hepsinin ekonomik sıkıntılara kurban gitmesi ve unutulması ne kadar acıdır.
Siyaset…
Siyaset Kazanın altını yakmak üzere ateş yerleştirdi.
Milletimiz şimdiden toplu mekanlarda adaylar aday listeleri havalarda uçamaya başladı bile bakalım ilerleyen günler neler gösterecek bizlere.
Siyasette Vefa...
Bir bakın etrafınıza sizlere zamanında dava arkadaşlığı yapmış insanları unutmayın sorun onları dinleyin yegâne sizlere gerçekleri söyleyecek onlardır yolda bulduğunuz dün size ağza alınmayacak lafalar söyleyen ama bugün size yalakalık yapan insan değil, dostlarınızı dava arkadaşlarınızı vefa dilencileri olarak göremeyin, görmeyin ki yarın yalnız kalmayasınız.
Ebu Müslim Horasani der ki: “Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu!”
Yıkılmaların yaşanmaması için Gelinen noktada kesin biçimde durum muhakemesi şarttır. Âdiller ile âdiler bir arada olmaz.